
Olmayan
bireyler ise haftada en az 1 kez bankalar tarafından aranılarak kredi kartı
alma konusunda ikna edilmeye çalışılmaktadır. Belirli sınırlar içerisinde
kullanıldığında kişinin hayatını kolaylaştıran bu kartlar, sınırların dışına
çıkılıp fazla harcama yapıldığında ise kart sahibinin hayatını zor bir duruma
sokabiliyor.
Sahip
olunan kredi kartlarının ödenmesi kimi zaman tam vaktinde kimi zaman gecikmeli
veya ödenmesi gereken tutarın altında veya tutarın tümünü kapsayacak gibi
farklı şekillerde gerçekleşebiliyor. Bu ödemeleri gerçekleştirirken, bankaların
dikkat ettiği bazı faktörler vardır. Bunlardan biri de asgari ödeme tutarıdır.
Asgari ödeme tutarı yapılması gereken minimum ödeme miktarıdır. Kredi kartının
son ödeme tarihine kadar bu ödemenin yapılmış olması gerekmektedir.
Fakat
asgari ödeme tutarını hesaplamadan önce bazı detaylara değinecek olursak; sahip
olduğunuz ilk kredi kartını ne zaman aldığınız asgari ödeme tutar hesaplaması
yaparken önemli bir veri haline gelmektedir. 17 Aralık 2010 tarihinden sonra
alınan kredi kartlarında limit her ne olursa olsun ilk 1 senelik süreç
içerisinde toplam borcun %40’ının ödenmesi gerekmektedir. Örneğin 2015 yılının
Ocak ayında ilk kredi kartınızı X bankasından 3.000 TL limitli aldığınızda ve
ekstreniz 1.000 TL geldiğini varsayacak olursak asgari ödemeniz gereken tutar
400 TL olacaktır. 2016 yılının Şubat ayıda birinci yılınızın dolmasından
sonraki dönemde ekstrenizin yine 1.000 TL gelmiş olduğunu varsayarsak ödemeniz
gereken asgari tutar 300 TL’dir. Bu tutarın hesaplanması ise bankacılık
düzenleme ve denetleme kurumunun yönetmeliğinde (e) bendinde yer almaktadır;
"Ödenmesi
gereken asgarî tutarın, kredi kartı limiti 15.000 Türk Lirasına kadar olan
kredi kartları hakkında dönem borcunun yüzde otuzundan, kredi kartı limiti
15.000 Türk Lirasından 20.000 Türk Lirasına kadar olan kredi kartları hakkında
dönem borcunun yüzde otuz beşinden, kredi kartı limiti 20.000 Türk Lirası ve
üzerinde olan kredi kartları hakkında dönem borcunun yüzde kırkından ve yeni
tahsis edilen kredi kartlarında kullanım başlangıcı tarihinden itibaren bir
yıllık sürenin dolmasına kadar dönem borcunun yüzde kırkından aşağı olamayacağı."
belirtilmiştir.
Bazı
bankalar bu tutarı hesaplarken, kart sahibi tarafından yapılmış olan o aya ait
taksit tutarının %100’ü ile yine aynı aya ait diğer işlemlerin %25’inin
toplamını almaktadır. Bazı diğer bankalar ise taksit tutarını dikkate almadan
asgari ödeme tutarını, dönem borcunun %25’i olarak hesaplar ve ekstreye de bu
şekilde yansıtır.
Asgari ödemenin yapılamadığı durumlarda ise;
- Banka kart sahibine telefon, e-posta veya mektup yoluyla ulaşır ve
bir ikaz gönderir. Bu süreçte kart sahibi 30 günden az gecikmeli ödemeler grubuna
dâhil edilir.
- Son ödeme tarihini geçen her gün için ekstrede yazan borç tutarının tümüne
günlük gecikme faiz uygular.
- Kredi kartı nakit avans çekimine kapatılır.
- Kredi Kayıt Bürosu (KKB), banka aracılığıyla uyarılır ve sistemde
kayıtlı olan bankalar tarafından gecikmeli ödeme yapıldığı görülür. KKB’nin
önemine değinmek gerekirse; yapılan tüm banka işlemlerinin tek
bir veri tabanında kayıtlı olduğu ve kişiye 0 ile 1900 arasında puan verilen
bir sistemdir. Bu puanın düşük olması ileride yapacağınız kredi kartı başvurusu
veya kredi çekmenize engel oluşturabilecek sonuçlar ortaya çıkarabilir.
1 aylık süreç sonunda ödemenin yapılmaması durumunda banka kredi kartını
tüm işlemlere kapatır ve kart sahibi borcun ödenmesi konusunda tekrarlayan
periyotlarla ikaz edilir. 90 günlük süre bitiminde ise hukuki süreç başlar. Bu
süre bitiminden itibaren 15 gün içerisinde toplam borcun ödenmesi talep edilir.
Borcunu ifa edecek olan kişi bankayla irtibata geçip taksitlendirme talebinde
bulunabilir. Eğer ödeme yapılmayacaksa banka avukatları mahkemeye başvurarak
alacağı icra yolu ile tahsil etmeye çalışır.