
Tabi bu devlet kurumlarında
çalışan kişilerin benzer sorunlar yaşamadığı anlamına da gelmiyor. Bankalardan
herhangi bir nedenle kredi çeken kişiler, kredi borçlarını ödemeye başladıktan
sonra işlerini kaybedebilirler. Kredi çekme nedeni; konut kredisi, ihtiyaç
kredisi veya herhangi başka bir kredi ihtiyacı olabilir. Çekilen kredi türü ne
olursa olsun, böylesi bir durumla karşılaşıldığı zaman ve karşılaşılmadan önce
denenebilecek birkaç yöntem ve alınabilecek önlemler bulunuyor.
Öncelikle kredi çekmenizin
ardından işsiz kaldığınızda önünüzde çok fazla seçeneğin olmadığını söyleyebiliriz.
Böylesi bir sorunla yüz yüze geldiğinizde atılabilecek ilk adım kredi
çektiğiniz banka veya bankalarla iletişim kurmak olmalıdır. Böylesi durumlarda
bazı bankaların kendi inisiyatiflerine göre borcu belirli bir süre için
erteleme gibi çözümlere gidebildiklerini görüyoruz. Fakat bu durum çalıştığınız
bankanın, söz konusu kredi ile ilgili politikasına, sizin kredi notunuza veya
doğrudan bankanın bu gibi durumlara yönelik kararlarına bağlıdır diyebiliriz.
Eğer kredi borcunuzu öderken işsiz kaldıysanız, bu durumda ilk olarak
çalıştığınız bankanın yetkilileri ile konuşmanızı tavsiye ediyoruz.
Diğer Bir Seçenek
Eğer krediyi çektiğiniz banka,
borcunuzu belirli bir süreliğine ertelemeyi kabul etmezse, bu durumda bir diğer
seçenek olan yapılandırmaya başvurabilirsiniz. Bankanız krediyi ertelemese de
taksitlendirme sayısını ve dolayısıyla tutarlarını değiştirerek kredinin uzun
vadede daha uygun ücretlerle ödenmesini kabul edebilir. Bu sayede kredinizi
gerek işsizlik maaşınızla, gerek birikimlerinizle yeni bir iş bulana ve
çalışmaya başlayana kadar ödeyebilirsiniz.
İşsizlik sigortası da, kredi
borcunuz varken işsiz kalmanız durumunda kullanabileceğiniz seçeneklerden
birisi. Fakat bu sigortayı mutlaka krediyi aldığınız sırada yaptırmanız
gerekiyor. Yani bu önlemi kredi çektiğinizde değerlendirmediyseniz, işsiz
kaldıktan sonra da değerlendirebileceğiniz bir yöntem değil. Kredinizi
çektiğiniz sırada veya çektikten sonraki süreçte bu sigortayı yaptırarak, işsiz
kalmanız durumunda kredi borcunu ödeme konusunda endişe duymanıza gerek kalmaz.
İşsizlik sigortası uygun
ücretlerle yaptırabileceğiniz ve işsiz kalmanız durumunda imdadınıza yetişecek
bir uygulamadır. Bu uygulama sayesinde işsiz kalsanız dahi kredileriniz
ödenmeye devam eder. Bu yöntem ile günümüzde pek çok kredi alan kişinin hem
kredi notunun düşmediğini hem de sürecin yasal takibe girmekten kurtulduğunu
görüyoruz. Tabi ödeyememe riskiyle karşılaşmadan önce mutlaka sigortayı
yaptırmanız gerekmekte.
Eğer yukarıda bahsettiğimiz, kredinin
ertelenmesi, taksitlendirme seçeneklerinin değiştirilmesi veya kredi
sigortasının kullanılması seçeneklerinin hiçbirini kullanamıyor ve ödemeleri de
gerçekleştiremiyorsanız, bu durumda borcunuzun yasal takibe girmesi riski ile
karşı karşıya kalırsınız. Burada süreç 90 günlük bir süreçtir ve bu sürenin
bitiminde yasal takip başlar. Daha sonra banka süreci avukatlarına veya varlık
şirketlerine devreder.
Yasal Takibe Başlanmasının Ardından
Eğer yasal takip başlatıldıysa bu
durumda avukatlarla veya varlık şirketleriyle anlaşmayı deneme yoluna gitme
şansınız bulunuyor. Eğer bu kişilerle de bir anlaşma sağlanamazsa bu durumda
süreç genellikle maaş haczi kararı ile tamamlanıyor. Eğer maaşınıza haciz
getirilirse ve bu sırada sigortalı bir iş bulmuşsanız, maaş haczi aldığınız
maaşın dörde biri hesabınızdan çekilecek şekilde uygulanıyor. Eğer sigortalı
bir işiniz yoksa bu durumda hacizler bekletiliyor ve borcunuz üzerinden faiz
işlemleri uygulanıyor. İşe girmeniz durumunda ise bekletilen haciz otomatik
olarak devreye girerek maaşınız üzerinden dörde birlik kesintiler başlıyor.
Kredi borcunun ödenmesi sırasında
işsiz kalmak herkesin başına gelebilecek bir durum. Böylesi durumların önüne,
henüz bu tür sorunlar oluşmadan işsizlik sigortası ile geçmek söz konusu.