
Bunun sebebi, her geçen gün artan enflasyon oranları, doların
yükselişe geçerek yaşamsal tüm faaliyetleri ekstra pahalı hale getirmesi (yeme-
içme ürünlerinde oluşan gözle görülür zam), ev ve araba fiyatlarının; doların
artışı ile birlikte direkt olarak yükseltmesi gibi örnekler sayılabilir.
Ayrıca, teknolojik ürünlerin yüksek fiyatları ve bu ürünlere sahip olma isteği
nedeni ile de bankalara olan borç miktarının giderek yükselmesi ve artması
normal olarak karşılanmaktadır.
Genel olarak bankalara borçlu iken kredi çekebilmek imkânsız olarak
görülür. Bankalar kredi kartı borcunu ödemeyen kullanıcıları için
yapılandırmaya giderek taksitlendirme işlemini uygular ve bu müşterilerin bir
nevi mimlenmesini, yani kredi verilmeyecek kişiler kategorisine girmesini
sağlar. Bu şekilde bir yöntem uygulamak bankalar için “kredi notu” olarak da
adlandırılarak sistemleştirilmiştir. Kullanıcılar kredi notlarını öğrenmek için
dahi belirli bir ücret ödemekle kalmaz, bu sorgulamayı yaptığı için de puanının
düşmesini sağlar. Dolayısı ile kredi notu giderek düşer ve kredi çekmesi daha
da zorlaşır.
Bankalara olan borç bir iki aylık kredi kartı asgari ücret ödeme
gecikmesi ile sınırlı ise kredi çekebilmek daha kolaydır. Çünkü bankalar bu
durumu sınırlı bir miktar ve süreli olarak görmezden gelebilir. Bu görmezden
gelmeyi de daha düşük miktarlarda kredi çıkartarak belli eder. Eğer, bankalara
olan kredi kartı borcu en az 5-6 aylık ve daha fazlası ise bankalar tarafından
gerekli çözüm işlemlerinin başlatılma sürecine geçilir. Bu süreçte öncelikle
kullanıcı telefon ile aranır ve ödeme süreci hakkında kullanıcıdan gerekli
bilgi alınmaya çalışılır. Kullanıcının süre belirtmesi dâhilinde banka müsaade
süresini ayarlar ve sürecin tamamlanmasını bekler. Süreç tamamlandığında borç
hala ödenmediyse kredi puanında eksilere düşülmeye başlanır. Bankaların taviz
vermediği ve diğer bankalarla bu bilgileri paylaşmaktan çekinmediği tek durum
budur. Kişilerin borç ödeme durumları göz önüne alınarak, müşteri profili
oluşturulur ve bu profil gerekli görüldüğünde tüm bankalarla paylaşılabilir.
Çeşitli platformlardan öğrenilmesi mümkün olan kişilerin kredi not
bilgileri, sorgulama esnasında puanın düşmesine neden olduğu gibi kredi çekme
sürecinin de uzamasına neden olur. Genel olarak bankalar ile kredi kartı ya da
çekilmiş kredi borcunun ödenmemesi dâhilinde başlatılmış olan yapılanma ve
dolayısı ile taksitlendirme işlemine başlandığında en az süreyle 5 yıl olarak
belirlenmiş bir “kara liste” olarak adlandırılan “kredi verilmeyecek kişiler”
olarak da bilinen platformda yer alan kullanıcılar bu süreçte borçlarını
kapatmaktan başka herhangi bir şey yapamazlar. Aksine, kredi notu düşüşe geçmiş
kişilerin kredi kartı başvurusu ya da kredi çekme başvurusu notlarını daha da
düşürerek şanslarının tamamen yok olmasına neden olacaktır.
Kara listeye düşen banka kullanıcılarının yükselişe geçmek için
yapabilecekleri;
-
Taksitlendirmeye
gidilmiş borçların her ay düzenli olarak ödemesini yapmaları,
-
Kara
liste sürecinde herhangi bir kredi kartı ya da kredi başvurusunda
bulunmamaları,
-
Borçları
tamamen kapandıktan sonra belli bir süre herhangi bir finansal işleme için
girişimde olmamaları gereklidir. Bu öneriler sayesinde çoğu kişi için 5 yıllık
süreç daha da düşerek kısa süre sonra tekrar kredi çekebilmesine yardımcı
olabilir. Yalnız, önerilerin uyulması fakat yine de kredi çekme işleminde
olumsuz sonuç alınması tamamen kapatılan ya da ödenen borç miktarının çok daha
yüklü olması ve borç ödemelerinin düzensiz devam etmesi halinde görülen
ihtimaller arasındadır.
Bankalara borçlu iken kredi çekmenin yollarının mümkünatı genel olarak
bankanın kişi için oluşturduğu müşteri profili ile ilgilidir. Bazı bankaların
düzenli geliri olan kişiler için borç ödememe ya da başka banka ile yaşadığı
olumsuz problemler dikkate alınmadan kredi verdiği de yaşanan durumlar
arasındadır. Bu nedenle de kredi çekme ya da kredi kartı başvurusunda bulunma
işlemleri müşteri profilinin ve kredi notunun ne kadar iyi olduğu ile yakından
alakalıdır.